Djital Dönüşüm

IBM Başkanı Thomas J. Watson 1943’te “Dünya piyasalarında bilgisayarlardan en fazla 5 tanesine yer olduğunu düşünüyorum” derken geleceğin teknolojisine dair tasavvurunda bu denli yanılacağını öngörebilir miydi? 1949 yılında Popular Mechanics dergisinde bilgisayarların gelecekte 1,5 ton ağırlığında olacağı ifade edilirken bugünkü tablet bilgisayar boyutları tahayyül edilebilir miydi?

Yukarıda değindiğimiz iki ifade bile bizlere dijital dönüşümün alana öncülük eden isimlerin öngörülerinin bile çok ötesinde bir hızla gerçekleşmeye devam ettiğini gösteriyor. Küresel ölçekte yaşanan dijital dönüşüme uyum sağlama düzeyi ise kurum ve kuruluşlarının kaderini tayin ediyor. Dolayısıyla, bu dönüşümün ne anlama geldiğini kavrayabilen, geleceğin teknolojisine uygun alt yapı hazırlığı içerisinde olan kurum ve kuruluşlar varlıklarını gelecekte de koruyabilecekken, yeni teknolojiye uyum sağlayamayan yapılar ise oyunun dışında kalacaktır.

Şunu bilmeliyiz ki, teknolojinin ilerlemesi bizlere yeni kavramlar, yeni meslek grupları ve yeni imkanlar sağlayacaktır. Günümüzde çok popüler olan “Nesnelerin İnterneti” (IoT–Internet of Things) kavramı ile akıllı nesneler üretiliyor. Bugün bu çalışmalar sonucunda üretilen akıllı makineler sanayide görev alarak “Endüstri 4.0”ın temelini oluşturuyor ve siber-fiziksel sistemler ile neredeyse insansız fabrikalar üretmeyi amaçlıyor. Gelecek yıllarda ise, yapay zeka tarafından yönetilen otomobilleri, hastaneler arası organ nakillerinde kullanılan insansız hava aracı olan Drone’ları göreceğiz.

Yazılı basın için örnek verecek olursak, son yıllarda dünya ölçeğinde gazete tirajlarının düştüğünü görüyoruz. 1986 yılında yayın hayatına atılan The Independent gazetesi 2016 yılının Mart ayından sonra basılı nüshasına son verip internet üzerinden yayın hayatına devam etme kararını “Bugün baskılar durdu, mürekkep kurudu ve yakında kağıt da kırışmayacak. Fakat bir dönem kapanırken bir diğeri açılır.” ifadeleriyle duyurmuştu. Dijital dönüşümle bir dönem kapanıp yeni bir dönem açılırken aslında medyanın tarifi de yeniden yapılmış oldu. Bu bağlamda yeni medyanın tarifini iyi anlamak zorundayız. Zira, alana dair köklü bir değişim süreci gerçekleşiyor. Örneğin, en etkili kitle iletişim aracı olan televizyon 50 milyon kullanıcıya 13 yılda ulaşmışken, günümüzde Angry Birds adındaki mobil bir oyun bu rakama 35 günde ulaşabiliyor.

Grafik 1: Kitle iletişim araçlarının 50 milyon kullanıcıya ulaşma süreleri

Bütün bu teknolojik gelişmeler yaşanırken, özel ya da kamu kurum ve kuruluşlarının birincil stratejik hedefi; yeni dijital kültürün kodlarına uygun bir vizyon belirlemek ve bu doğrultuda politikalar üretmek olmalıdır.

Dijital dönüşüme uyum sağlayamayan kurum ve kuruluşların uzun ömürlü olamayacağını bildiğimiz bu dijital dönüşüm sürecinde dönüşüm rüzgarını karşımıza değil arkamıza alarak hareket etme bilinci içerisinde olmak zorundayız.